• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Pazar /Rize
    • Pazar / Rize
Adnan KALKAN
adnankalkan01@gmail.com
Osmanlıya Düşman, Yunan'a Dost Yetiştiren Tarihimiz ve Tarih Kitaplarımız
22/09/2022

Eğitim sistemi ülkedeki istisnasız herkesi ilgilendiren ve dahası şekillendiren bir öneme sahiptir. Hele ki "Zorunlu (Sorunlu) Eğitim" varken, Eğitim sisteminin çarkından geçmeyen kimse yoktur denebilir. 

Şimdi düşünün;
İlkokul yıllarında Hayat Bilgisi ve diğer bazı derslere yayılan tarihimiz, ilkokul dördüncü sınıf ile Sosyal Bilgiler, ortaokul sekizinci sınıfta İnkılap Tarihi, lisede ise Genel Tarih, İslam Tarihi, Osmanlı Tarihi ve yine İnkılap Tarihi, Üniversitede ise yine iki dönem İnlılap Tarihi olarak veriliyor. Bir nevi denebilir ki öğrenciler okul hayatı boyunca tarih ile yatıp tarih ile kalkıyor. Bunu elbette tenkit etmek doğru değildir. Çünkü tarihini bilmeyenin coğrafyasını başkaları çizer. 
 Asıl sorun şu:
Bu kadar tarih ile kuşatılırken neden hala kendi tarihine yabancı ve hatta düşman nesil yetişmektedir. Bu nasıl bir eğitim sistemidir ki, yetiştirdiği nesil (çıktı) kendi kültürüne, ecdadına yabancı ve düşman? 

Daha önce bazı uzmanlarla yazdığımız raporda, ders kitaplarının materyalist, ateist içerikte olduğunu ve milli/manevi bir nesil yetiştirmediğini, yetiştirmeyeceğini yazmıştım. 

Tarih kitaplarımız gençlerimize öğrenilmiş çaresizlik ve aşağılık kompleksi aşılıyor. 

Tarih kitaplarımız, Cumhuriyet dönemi öncesini karalamakla yetinip yeni bir ufuk çizmiyor. Gençlere mefkûre kazandırmıyor.

Tarih kitaplarımız, özellikle Osmanlı Tarihini tenkit üzere işliyor ve Yunan'a yapmadığı zulmü Osmanlı'ya yapıyor. 
Bakın İzmir'in kurtuluş yıl dönümünde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı çıkıp Yunan'a tek laf etmeden Osmanlı'yı yerden yere vuruyor. Gören de diyecek ki İzmir'i Yunan değil, Osmanlı işgal etmiş, kadınlara tecavüz etmiş, insanımızı öldürmüştü... Bu nasıl bir akıl tutulması? Yunan başbakanı bu konuşmayı yapsa bu kadar sert Osmanlı'yı tenkit edemezdi. Böyle bir kinle konuşamazdı. Daha acısı İzmirliler bu sözleri ıslık çalıp alkışlıyor... İşte travma tam burda.
Bir zaman Bediüzzaman hazretlerine gelen liseli bazı gençler "Muallimlerimiz bize Allah'ı anlatmıyor, bize Allah'ı anlat" demeleri üzerine Bediüzzaman hazretleri "Bütün fenler lisanı haliyle Allah'ı anlatır, siz muallimleri değil fenleri dinleyin" der (Asayı Musa, Altıncı Mesele, S. Nursi)."

Eğer Tarih kitaplarımız milli ve manevi değerlerle yazılmış olsaydı Kemalist, Kominist, Ateist vs. öğretmen ideolojik ders işlese bile bir kısım da olsa gençler kitaplardan hakiki tarihini öğrenebilir. 

Örnek Olay:
Üniversite okuduğum yıllarda bir akademisyen davet etmişlerdi. Adam! konuşmasına başlarken Mehmet Akif, Necip Fazıl gibi mütedeyin yazarları topa tutmaya başladı. Osmanlı ve İslam Tarihini karalamaya başladı. Konuşmacı olarak davet edenler felsefe grubu ve Almanca öğretmenliği bölümleriydi.
Hoca konuşmasında "İslâm bilim adamlarının bilime hiçbir katkısı olmamıştır, skolastik bataklıkta kalmışlardır," dedi. Ve daha neler?
Konuşmasını bitirdiğinde soru kısmına geçti. Çukurova üniversitesi'nde solcu hocalarımızın ideolojik baskıları altında olmamıza rağmen hocadan söz hakkı istedim.
" Hocam biz ortaokul lise hayatımız boyunca çeşitli Milli Eğitim kitaplarında İbni Sina, Farabi, İbn-i Rüşt, Harezmi, ibni Haldun gibi İslam bilim adamlarının bilim tarihine yön verdiğini okuduk. Milli Eğitim Bakanlığı yalan mı söylüyor? dedim hoca "yani hayır da" dedi. Devam ettim.
Biz üniversitede de Bilim, Teknoloji ve Sosyal Değişim dersi gördük. Bu derste de ortaçağ batı için skolastik ve karanlık çağ ile İslâm dünyasında Bilimsel Rönesans yaşanmıştır diyor. YÖK yalan mı söylüyor? dedim, "Hayır da" dedi. Hocanın gözlerinin içine bakıp son sözümü söyledim: "O halde siz yalan söylüyorsunuz." Tabi bedelini sonradan ödedim...

Ve...
Tarih kitaplarımız varlığı, yokluğu belli olmayan karanlık dönmeleri gençlerimize anlatmakla onları oyalamaktadır. İlk peygamber ve insan Hazreti Âdem'in (as) mağarada yaşamadığı, tarım yaptığı, ateşi kullandığı apaçıkken;
maalesef tarih kitaplarında bunlar insanlık tarihinin ortaya çıkmasından binlerce yıl sonra ortaya çıkmış olarak göstermektedir. Yani tarihimiz aynı zamanda öğrencileri aldatmakta, kandırmaktadır. Bununla birlikte, tarım, hayvancılık, teknoloji yani kısaca üretim tarihi üzerinde pek durmamakta ve yakın tarihi ihmal edip sadece Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetmek için gayret ve mücadele etmektedir. 

Yine tarihimiz laik sistemi ve yeni laik Türkiye'yi meşrulaştırmak için Osmanlı Devleti'ni ihanet, hıyanet, dalalet, gaflet vs. içinde ve yönetime sahip olduğunu gösteriyor. Gencecik körpe beyinleri kör ideoloji ile zehirlemekte ve ecdadına düşman etmektedir. Bunu en bariz örneği 10 Kasım törenlerinde çarşafa, cübbeye, sarığa saldırmak ve batının sembolü şapkayı modern gösterme programlarında görüyoruz. Celladına âşık olmuş öğretmenlerin marifetleri... 
Oysa Türkiye kurucu kadrosu yoktan varolmadı. Osmanlı eğitim kurumlarında, Osmanlı eğitim sistemi ile ve Osmanlı muallimler tarafından yetiştirildiler. İstiklâl harbi (Kurtuluş savaşı) bizzat Mustafa Kemal'i ve yanında ciddi bir kadroyu Anadolu'ya gönderip silah ve mühimmat ile destekleyen yine Osmanlı padişahı idi. 

Gerçek tarih ile resmi tarih çelişiyor. Gençlerin aklı bulanıyor. Nihayetinde bu tarih kitapları ile ne hakiki vatansever gençler yetişiyor ne de ecdadı ile barışık yetişiyor.

Talim ve Terbiye Kurulu tarih kitaplarına biran evvel el atmalıdır. Lakin milli ve manevi bir el. İdeolojiden uzak, celladına âşık olmayan muahakkik bir el atmalıdır. Yoksa daha nice ecdadına düşman başkanlar çıkıp kendi milletine, devletine, ecdadına kimbilir daha neler yapar... Son söz: Türk devletlerini yıkan hep yine kendi evlatları olmuştur...
Adnan Kalkan
Eğitimci Yazar
Aile Danışmanı

 



100 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MEB BAŞARI DÜZEYİNE GÖRE SINIFLAR DÜZENLEMELİ - 30/09/2021
Başarıya Göre Sınıflar Oluşturulmalı ki Nesil Yetiştirelim
MÜDÜRLER SINIFA DÖNÜN: NESLİ KAYBEDİYORUZ - 17/09/2021
Bir nesil yetiştirmekti bizim derdimiz. Bütün zorluklara ve bedellere rağmen bu mefkuremizden vazgeçmemiştik.
Okullar Açılırken Dikkat Edilmesi Gereken Şartlar - 29/08/2021
Malum Milli Eğitim Bakanlığı okulların açılacağını ve yüzyüze eğitimin başlayacağını duyurdu.
SOSYAL MEDYA

    Vaaz Sohbet Kanalı






      Espiyem Medya
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam92
Toplam Ziyaret420493
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.003219.0794
Euro20.487520.5696
HAVA DURUMU
Üyelik Girişi